yazmasam ölürdüm

olmayan okuyucularıma onlara söylemeden kendi kendime verdiğim bir söz vardı; buraya her gün yazacaktım ama mukadderat işte. olmadı. şu dokuz günlük bayram tatili boyunca internete sadece birkaç defa girebildiğim için -çünkü evimde internet yok- yazmaya müsait olmadı hiçbir organım. şu anda ise oturduğum yerden kalkıp gitmeyen tarafımla bu yazıyı yazıyorum.

öncelikle şunu söylemeliyim; bu yazının hiçbir amacı yok. öyle işte ne oldu ne bitti onları yazacağım. bir de tabi kendimi aşağılayacağım. o olmadan ben var olamam zaten.

ilk olarak size bir rüyamı anlatmak istiyorum. gündüz niyetine deyin lütfen. geçen gece rüyamda hatunun biri gayet seksi bir kıyafetsizlikle yanıma geldi ve halvet olmak istediğini söyledi. ben ise aseksüel olduğumu ve kızın böyle üşüyeceğini söyledim. garip bir rüyaydı ama kendimle gurur duydum. demek ki cinsel tercihsizliğimi bilinç altım da kabul etmiş artık. beni üzen, düşündüren bu haklı gurur bana kesinlikle saçmaladığımı kanıtladı. tıpkı şu an bu satırları yazarken hem yaptığım hem de yapmaya çalıştığım gibi.

bir diğer mesele olarak buradan cüzdanımı arabasında düşürdüğüm ve beni google'da aratarak bulan, ulaşan namuslu taksici amcaya teşekkür ederim. yalnız adını defalarca google'da aratmış biri olarak kendi bloğumu bulamayan biri olarak şunu da bilmek istiyorum ki bu taksici amca beni nasıl buldu. kendisini tebrik ediyorum azminden dolayı (ilk defa hiçbir dalga öğesi olmadan paragraf yazdım lan).

saçmalamaya kaldığım yerden devam etmek için rahatsızlık duyduğum bir konudan bahsetmek istiyorum. insanların günlük hayatta kullanmadığı kelimeleri internet ortamında sırf ben kültürlüyüm havası vermek için sözlükten gizli kalmış kelimeleri çıkarıp kullanmasından nefret ediyorum. en sevmediğim şey zaten. bir de bunun eski versiyonu olan günlük konuşmada kullanılan kelimelerin yabancı dillerdeki karşılığını kullanan hatta bunu aksanıyla söyleyen insanlar var. bunlar da en sevmediğim şey. bu obsesif hümenlerin müdahil olmadığı bir vorld olmasa çok daha müteşekkir olmayacak mıyız hüdaya? kendimden ancak bu kadar iğrenebilirdim. teşekkür ederim sevgili hümenler.

bir diğer husus ise boynum çok ağrıyor. sanırım dün ısınmadan yaptığım "somebody put something in my drink" headbangi yüzünden oldu. ölüyorum şu an. asıl sorun ise bugün istanbul'a gitmek için yola çıkacak olmam ve 14 saat boyunca bir koltukta oturacak olmam. bilmiyorum ne yapacağımı neyse yine uyumayacağım büyük ihtimal o yüzden bu konudaki saçma ve düşük cümlelerimi bitirmek istiyorum.

ha bir de aklıma gelmişken yabancı dillerdeki -daha çok ingilizce- kelimeleri güya türkçe konuşmak için yazıldığı gibi okuyanlardan da nefret ederim. ey böyle olan insanlar "samting" yerine "somethingh" derken sizi öldüresim geliyor. bu konuda sabıkam olduğunu belirttim daha önce. o yüzden sabrımı denemeyin. bu arada sırf böyle olduğu için arkadaşlığımı bitirmiş olduğum insanlar var onlara da pişman olduğumu söylemek istiyorum. sizi dövmeden bırakmak büyük ahmaklıktı. hadi şimdi gidin.

bu yazımda da tamamından nefret ettiğim insanların bir bölümünü ayrıca nefret etmediğim insanlardan birini yani bir istisnayı ve erotik olması beklenen rüyamı anlattım. yine çelişkiler, saçmalıklar ve düşük cümleler kullandım. ayrıca an itibariyle -interaktif sözlük deyimi kullandım- bloğum 125 kere görüntülenmiş. madem bu kadar saçmalık görmek istiyorsunuz gidin fleş teve izleyin lütfen. bu blog benim. saçmaladığım için teşekkür ediyorum güle güle. ayrıca hayırlı yolculuklar. a ve i.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

sizi çakal insanlar

bilmenin ağırlığı, dayanmanın gereksizliği

sizi size anlatmak