popüler kültür

bu yazımda siz insanların başka bir dangalak icadı olan popüler kültür kavramı hakkında saçma sapan argümanlarımı sunacağım. dinlemeyin bence.

popüler kültür nedir? yenir mi? dünyanın en klişe soru tipi olabilecek kapasiteye sahip bu kalıbı da kullandıktan sonra nitelikli bir yazı yazmam beklenemez herhalde. kalıbın suçu yok bütün sorun benim o koca kıçı öhem pardon bütün sorun bende işte. neyse popüler kültür dediğimiz şey sizin günlük hayatta "moda", "herkes bunu giyiyor", "arkadaşımda da var", vb. olarak adlandırdığınız ya da nitelendirdiğiniz şeylerin tamamı popüler kültürdür.

peki bu popüler kültür ne yapar? gizlide kalmış bir başka klişeyle beraber bu paragrafa başlamış bulunuyorum. efendim popüler kültür bildiğin para harcatmak için olan bir şey. şu converse'tir, tiger'dır, ugg'dır ( o başka bir şey ) dediğin şeyler ortopedik olarak dünyanın en sorumlu ayakkabıları olmasına rağmen milyonlar satmış olabilir. en azından türkiye'de satış rakamları milyonu bulmuştur diye düşünüyorum. en az 120 liradan satılan bu ayakkabıları niye giyersiniz ki lan insanlar? rahatsız işte. hayatında bir defa converse bile giymemiş bir insan olarak gurur duyduğum tek özelliğimi buradan lanse ( al sana başka bir popüler kültür şeysi ) ederken size acımakla beraber özeniyorum. aferin lan en azından bir konuda birleşiyorsunuz.

diğer bir husus ise adını geldiği yerden alan popüler müzik saçmalığıdır. şimdi fazıl say gibi türk halkının yavşak olması hoşuma gitmiyor değil türünden bir cümle kurmayacağım ama popüler müzik ya da pop müzik aslında daha çok elektronik müzik enstrüman kullanılmadan müziğin açıkça içine sıçılarak ortaya çıkarılan gürültüden oluştuğu içindir ki hepinizin.. çok beğeniyorsunuz. aferin len.

bir de sizin mekanlarınız var tabi değil mi? starbucks böyle mi yazılır bilmem ama hani gidip boy isimleri ile yabancı olan bilmem kaç liraya iki gram kahve aldığınız kafeler var ya, ha işte onlarda bence onlardan değil. ama gitmem öyle yerlere. insanları sevmem bilirsiniz. insan içine çıkmak benim için elzemden başka bir şey değil.

bir de lan hepiniz özgürlük diye bağırıp herkes öyle giyiniyor diye niye tek tipe gidiyorsunuz ki? hani öyle tek tip ki markalar bile aynı. bir de okullarda formaya karşısınız. en azından orada marka zorunluluğu yok. her keseye uygun bulabiliyorsun istediğini (her keseye uygun da dedim ya). burada bizim okulun oraya da h&m açılmış. inanır mısın okulumda h&m türkiye'de açıldı bir özelliği kalmadı diyen insan var. bir de sizin aranızda sevdiğim ender kişilerden. bu yavşaklıktan utanıyorum işte.

bunlar amerikanın oyunları filan demek istemiyorum açıkçası. ama bence tek tip ve tüketici olmadan da bir araya gelebilirsiniz yahu. sizin için umudum var hala. bir de kendim için de olsa hiç güzel olmazdı.

yine saçmaladım. düşük ve saçma cümleler az oldu ama argümanların kendisi bu eksikliği fazlasıyla doldurdu. sunduğum bu yazıyla nefretimi iyice kusmuşken daha yardırayım dedim ama burası benim özgürce küfredebileceğim bir platform değil. ben öyle istiyorum en azından. o yüzden siktirin gidin. a ve i.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

sizi çakal insanlar

bilmenin ağırlığı, dayanmanın gereksizliği

sizi size anlatmak