sevgi pıtırcıkları

ah siz insanlar. ben buna çok gülüyorum ya. yine muheşem bir hitap ve nefret ettiğim sözlük jargonuyla başladığım bu yazımda sizlerle birlikte olduğum için kendimi esefle kınıyorum.

bugünkü nefretimin sebebi ise yine sizsiniz işte. ne bekliyordunuz ki? bu arada yazdığım yazılarda gördüğüm birkaç yazım hatası vadı, dediğim gibi gördüm. ama düzeltmedim. bunun için de sizden özür dileyecek değilim. okumayın zaten beni.

eğer başlığa gelirsek ki beni devamlı okuyan bir kaç tane akıl hastası var onlar başlıpa gelmeyeceğimi düşünüceklerdir bu sefer yine başlıktan bahsetmeyi düşünmüyorum. ama bahsedesim de var o yüzden kendimi çiğniyor ve başlıktan bahsetmeye karar veriyorum.

yine saçma sapan başladım. bu yüzden hiç bitiresim yok. aynı kelimeyi defalarca yazasım var hatta. ama bunu başka bir yazıya saklasam iyi olabilir. kimin için iyi olur bilmiyorum ama olabilir işte.

asıl konuya sonunda geldim. ya siz insanlar nasıl varlıklarsınız diyerek başlamak istiyorum yine. bu da klişe oldu.  tam bana göre. neyse bu yazımda sizin sevgiye aşka bakışınıza bir göz atmak, irdelemek bu bağlamda bir sonuca bağlamak istiyorum. asiye cümlesi yazmamam gerekirdi ama oldu bir kere.

bir kere karı kızın peşinde koşarken, kur yaparken hatta çıkma faslındayken aşka tapan siz nasıl olup da imansızlaşıp, doğru yoldan sapıp aşka inanmamaya başlıyorsunuz. ne lan bu böyle? güzelim nimeti -evet nimet, aşk insanlar için bir nimettir değerini bilin lan- oyuncak ettiniz, peluş oldu. sarılıp yatın diye olabildiğince soğuk bir espri yapacağım ama bu benim için bile vasat olur. oha lan o kadar olamaz diyenler bir satır atladılar lütfen geri dönün.

kolay mı lan öyle? ben aşka inanmıyorum diyenleri odunla dövesim geliyor. ulan biri de dürüst olsa dişimi kıracağım valla. ertesi gün eliniz milletin götünde  gezmeyi biliyorsunuz. aşk yerine çıkma işine salladığımın farkındayım şu an ama sizin için aynı şey olduğu için, siz birden fazla kişiye aşık olabildiğiniz için sevgi pıtırcıklarısınız o kadar.

düşük cümlelerle yazdığım için herhangi bir şey anlayacak biri varsa bile -ki yok öyle biri- hiç anlamayacağından böyle olmasından memnunum. bir farkımız olsun be. insnalarla aynı kefye konulmaktan nefret ediyorum. aşağılık mahlukat. (ulan ne egom var be.)

ayrıca unutursun lafı kadar gıcık olduğum bir kaf daha var ama yeri değil şimdi söyleyemem. ulan madem seviyorsun o kadar nasıl unutuyorsun lan? mantık denen şey en az ben de olduğu kadar sizde de yok.

ayrıca benim mantıklı şeyler yazdığımı düşünenler için de bir şeyler söylemek istiyorum. malesef eğitilebilir derecede zekisiniz. ya da umut dünyasında yaşayan salaklarsınız. alakası olmadığı için alınmayabilirsiniz. ben şahsen bizzat alınmaktan hiç de sıkıntı duymuyorum. ve ayrıca daha önce size saçma diyerek haksızlık ettiğimin farkına vardım. sizde ne cevherler varmış be.

yazımı bitirirken bu veda bölümünü yazmaktan dolayı kendime gıcık oluyorum. ne lan böyle sorusunu beşinci defa tekrarlayarak kendime sitem etmek ve yazımı fantastik (?!) bir biçimde sona doğru götürmeye başlamak isterim ama herkesin istediği olmuyor malesef o yüzden bitiryorum. e hadi güle güle. bu kadar iyi uğurlamak istemesem de sizi kibar olmak zorunda hissediyorum kendimi. devrik cümle yapıp şiirsel bir anlatım tutturduğunu sanan bir gerizekalı gibi elveda diyorum. a ve i.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

sizi çakal insanlar

bilmenin ağırlığı, dayanmanın gereksizliği

sizi size anlatmak