ah siz insanlar
ah siz insanlar, diye başlamak isterdim yazıma ama başlıkla aynı başlangıcı olan yazılardan nefret ederim. klişe konusunda tavan yapmak isteyen siz değerli insanlara bunu öneririm ki fıtratınızın gereğini yapın klişe olun da ben de sizden nefret edeyim.
bu yazımı yazma sebebim ise yine sizden nefret etmem insanlar. özellikle bazılarınız - onlar kendilerini biliyor klişesini kullanmak istemediğim için - onlar kendilerini biliyor, bu konuda bana çok yardımcı oluyorsunuz. ama buna gerek yok ben zaten sizden nefret ediyorum. zorlarsanız sadece daha önce iki kere yaptığım gibi sizi öldürmeyi denerim. tamam mı cicişler?
bu kadar nefretle dolmamın ve nefret kelimesini bu kadar çok kullanmamın sebebi iki gün içinde yediğim 4 tanesi çok saçma, 3 tanesi orta saçmalıkta birisi ise nispeten daha az saçmalıkta olmak üzere 9 tane atar yedim (birisi haklıydı ona bir şey demiyorum). aptalın biri yine bilgisi olmadan fikri olan bir insan kızı son bir aydır çalışmaktan harap ve bitap düşmüş olan beni sorumsuzlukla suçlayıp, beni cinnetlerden cinnetlere sokup sonraki konuşmamızda ise "ne yani özür mü dileyeyim hiçbir şey yapmamışken" diyerek ebediyete intikal için vize başvurusu yaptı. ben ise reddettim niye bilmiyorum hiç içmeden sarhoş olabilir miyim ki?
bu geri zekalıyı aslında severdim eskiden. mantıklı bir insandı. ama anlaşılan değişmiş. ulan gregory house hani insanlar değişmiyordu, bu ne ki bu?
iktidar kavgasına girip yapamayacağını anlayıp pes ettikten sonra başa geçen formalite başkana atar yapıp duran bu insanlar hep kullandığım klişedeki gibi azalarak bitsinler. ya da beni bıraksınlar. bir de sizi anlamaya çalışmakla uğraşamam.
düşük cümlesi bu kadar az olan bir yazı yazdığım için oh canıma değ(y)sin diyorum. ve yine bir çelişki yaratıp benliğime dönerek saçmalamaya devam ediyorum. bu çizgiden umarım hep ayrılmam. (alın size bol bol anlatım bozukluğu)
siz insanlardan biri olmadığım için aslında mutlu gibi değilim. ya da öyleyim. ama şunu biliyorum ki size benzemeyi istemem. asla ve belki olmaz bu.
bu arada osmanlıca kulübüme gelen yaklaşık 50 kişiye sesleniyorum; oğlum ne yaptınız lan? ne işiniz var bu kadar kişi? bırak kızları, ugg giyen kız bile var lan kulüpte. hem de öyle bıyıklı filan değil şarkı, türkü gibi, bildiğin Allah sahibine bağışlasın ( şimdiki kelimelerde ciddiyim) çok güzel kardeşlerim var lan. evet kardeşlerim. bilmeyen yoktur çünkü beni okuldan muhabbetimin olduğu bir kaç kişiden başka okuyanın olmadığını sandığım ve bildiğim için kardeş meselesini anlatmaya gerek yok. hepimiz kardeşiz. ayrıca kulübü de tıraşlamayı düşünmüyorum. tıraşlamak ne demekse. bana mı düşer lan insanların hobi seçimlerini yargılamak. ben sizi sevmiyorum bile.
her gün yazma olayına gelince olmayacak belli. aklıma geliyor türlü türlü saçmalıklar ama elim klavyeye gitmiyor. o yüzden genelde hafta sonları ama bütün hafta sonlarını telafi edercesine yazmayı düşünmekteyim. ama vazgeçebilirim de. nasıl olsa dünyanın en kararlı insanı benim.
bu arada cinsel tercihsizliğimle de ilgili bir şey yazıyorum; aslında bu konuda tam olarak emin değilim. ama sizlerden nefret ediyorum. o yüzden herhangi birinizle bir birleşme yapmama da saçma olur. öyle bir saçmalık ki benim için bile saçma. duygusal bir ilişki içinse herhangi birinin benimle anlaşabileceğini sanmıyorum. insan olmayan ama en az insanlar kadar zeki olan başka bir yaratık bulunamadı benden başka. henüz. benim birkaç adayım var ama onlar sizin aranızda olmaktan memnunlar. rahatlarını bozmak istemiyorum.
yine olay örgüsü olmayan aslında olayı olmayan saçma, düşük ve fikirleri yanlış sırada verilmiş bir yazıyı bitirirken adaylarıma aslında adayıma bana katılmasını teklif eder, okumadığını, okusa bile anlamayacağını, anlasa bile sizin aranızda kalacağınız bilerek yalnızlığıma küfrederim. iyi günler dilerim sizi gidi insanlar. a ve i.
bu yazımı yazma sebebim ise yine sizden nefret etmem insanlar. özellikle bazılarınız - onlar kendilerini biliyor klişesini kullanmak istemediğim için - onlar kendilerini biliyor, bu konuda bana çok yardımcı oluyorsunuz. ama buna gerek yok ben zaten sizden nefret ediyorum. zorlarsanız sadece daha önce iki kere yaptığım gibi sizi öldürmeyi denerim. tamam mı cicişler?
bu kadar nefretle dolmamın ve nefret kelimesini bu kadar çok kullanmamın sebebi iki gün içinde yediğim 4 tanesi çok saçma, 3 tanesi orta saçmalıkta birisi ise nispeten daha az saçmalıkta olmak üzere 9 tane atar yedim (birisi haklıydı ona bir şey demiyorum). aptalın biri yine bilgisi olmadan fikri olan bir insan kızı son bir aydır çalışmaktan harap ve bitap düşmüş olan beni sorumsuzlukla suçlayıp, beni cinnetlerden cinnetlere sokup sonraki konuşmamızda ise "ne yani özür mü dileyeyim hiçbir şey yapmamışken" diyerek ebediyete intikal için vize başvurusu yaptı. ben ise reddettim niye bilmiyorum hiç içmeden sarhoş olabilir miyim ki?
bu geri zekalıyı aslında severdim eskiden. mantıklı bir insandı. ama anlaşılan değişmiş. ulan gregory house hani insanlar değişmiyordu, bu ne ki bu?
iktidar kavgasına girip yapamayacağını anlayıp pes ettikten sonra başa geçen formalite başkana atar yapıp duran bu insanlar hep kullandığım klişedeki gibi azalarak bitsinler. ya da beni bıraksınlar. bir de sizi anlamaya çalışmakla uğraşamam.
düşük cümlesi bu kadar az olan bir yazı yazdığım için oh canıma değ(y)sin diyorum. ve yine bir çelişki yaratıp benliğime dönerek saçmalamaya devam ediyorum. bu çizgiden umarım hep ayrılmam. (alın size bol bol anlatım bozukluğu)
siz insanlardan biri olmadığım için aslında mutlu gibi değilim. ya da öyleyim. ama şunu biliyorum ki size benzemeyi istemem. asla ve belki olmaz bu.
bu arada osmanlıca kulübüme gelen yaklaşık 50 kişiye sesleniyorum; oğlum ne yaptınız lan? ne işiniz var bu kadar kişi? bırak kızları, ugg giyen kız bile var lan kulüpte. hem de öyle bıyıklı filan değil şarkı, türkü gibi, bildiğin Allah sahibine bağışlasın ( şimdiki kelimelerde ciddiyim) çok güzel kardeşlerim var lan. evet kardeşlerim. bilmeyen yoktur çünkü beni okuldan muhabbetimin olduğu bir kaç kişiden başka okuyanın olmadığını sandığım ve bildiğim için kardeş meselesini anlatmaya gerek yok. hepimiz kardeşiz. ayrıca kulübü de tıraşlamayı düşünmüyorum. tıraşlamak ne demekse. bana mı düşer lan insanların hobi seçimlerini yargılamak. ben sizi sevmiyorum bile.
her gün yazma olayına gelince olmayacak belli. aklıma geliyor türlü türlü saçmalıklar ama elim klavyeye gitmiyor. o yüzden genelde hafta sonları ama bütün hafta sonlarını telafi edercesine yazmayı düşünmekteyim. ama vazgeçebilirim de. nasıl olsa dünyanın en kararlı insanı benim.
bu arada cinsel tercihsizliğimle de ilgili bir şey yazıyorum; aslında bu konuda tam olarak emin değilim. ama sizlerden nefret ediyorum. o yüzden herhangi birinizle bir birleşme yapmama da saçma olur. öyle bir saçmalık ki benim için bile saçma. duygusal bir ilişki içinse herhangi birinin benimle anlaşabileceğini sanmıyorum. insan olmayan ama en az insanlar kadar zeki olan başka bir yaratık bulunamadı benden başka. henüz. benim birkaç adayım var ama onlar sizin aranızda olmaktan memnunlar. rahatlarını bozmak istemiyorum.
yine olay örgüsü olmayan aslında olayı olmayan saçma, düşük ve fikirleri yanlış sırada verilmiş bir yazıyı bitirirken adaylarıma aslında adayıma bana katılmasını teklif eder, okumadığını, okusa bile anlamayacağını, anlasa bile sizin aranızda kalacağınız bilerek yalnızlığıma küfrederim. iyi günler dilerim sizi gidi insanlar. a ve i.
Yorumlar
Yorum Gönder