zaman






rob gonsalves' in eseri olan bu resmi niye koyduğumu hiç bilmiyorum açıkçası. bahsetmek istediklerimle uzaktan yakından alakası bulunmuyor. ama güzel resim değil mi? öğrenin adamı da kültürünüz artsın. entellektüel ortamlara akın. ayrıca resim başlıkla alakayı kurmamı sağlıyor daha ne olsun ki?

bahsedeceğim konuya gelirsek ben de bilmiyorum. herhalde yine olduğunu bildiğim ve bildiğiniz halde kurtulmaya çalışmadığım ve çalışmadığınız seviyeli ilişkiler bulundurduğum ve bulundurduğunuz komplekslerim ve komplekslerinizden bahsederim. bu kadar bahsettiğim yeter.

hazır konuşacak bir şey yok olmayan size yazdıklarımı beğenen bir kişiyi daha bulduğum üzücü haberini vermek istiyorum. bildiğin beğenmiş lan. hatta normal konuşurken kurduğum bir cümleyi bile beğendi. bu cümlenin biraz iricesi üst paragrafın büyük bir kısmı. acaba dalga filan mı geçti, onu da anlamadım. bu arada hitap tarzımın "sen" e doğru kaymasının sebebi okuyucularımla daha da samimi olmak istemem değil -ki bundan dahası mümkün değil- sadece okuyucum olmasıdır. bir kişi kaldı. bir de arada bir bu neymiş diye her yerde paylaştığım "köprü" lere tıklayanlar var. onlar da okuyucu sayılmazlar zaten. gittikçe kendimi aşıyorum. bu yazının en uzun paragrafı da blog üzerine oldu ya tamam bu iş oldu gibi.

bu blog hiçbir işe yaramıyor diye tepkiler alıyorum. sizin olmayabilir ama benim çok işime yarıyor zaten okuyucularım tamamen bitsin blog sadece benim olacak. günlük moduna geçeceğim. o zaman hiç istemediğim gibi daha da çok okunmayabilirim. ha bir de facebook da yoksun böyle garip garip şeylerde varsın nasıl insansın diyen de oldu bana. kendisine cümlesindeki son kelime yüzünden cevap verme tenezzülü bile göstermedim. burada da bu tenezzülü gösterecek değilim. kendisi için bir yorumum var ama; iyi ki insansın be kardeş!

gregory house gibi kendimi üstün görüp siz insan ırkını aşağılayacak değilim. bunu sadece kendimi üstün görmeden yapacağım; o da sırf yapamayacağım için. sizden üstün değilim ama sizin gibi olmak da istemiyorum.

neyse başlayalım bence siz çok rerörösünüz. sözlük jargonuyla konuşarak ve jargon diyerek aslında sizin analayamayacağınız kadar ince ama aslında incelikten eser barındırmayan bu ironiyle size laf sokmuş oluyorum. ya da kendime cümleyi de ben de çözemedim.

neyse anlamadığımız şeyleri bırakırsak sizin çok salak olduğunuzu söylemek istiyorum. tabi ortalamanın üstünde olanlarınız var. hatta deha olanlarınız da var. hatta bu teknolojik ilerlemeye bakarak hepinizin muhteşem beyinler olduğunuzu söyleyebilirim ama aklımda bir soru var hiç soramadım; bu zekayla ayakta nasıl duruyorsunuz?

size başka ithafta bulunmak istemiyorum tabi şimdilik. bu arada bu yazımdan alınan olursa "meclistekilerin yarısı eşek değildir" savunması yapmam suçumu kabul ederim. size salak dedim yalnızca size bu yazıyı okuma zahmetine girişip de anlamayan zavallılara. bu arada siz anlayanlar bana da anlatın lütfen.

yine sıkıldım tek başıma. tek başıma dememin sebebi ise buraya kadar yazdığım şeylerin benim okunmaya değer olmadığımı gösteren argümanlar değil direk aksiyomlar olmasıdır. o yüzden tek başımayım. önceden de öyleydim, bundan sonra da öyle olacağım. yazar klişesiyle bitirdim yazımı ve gidiyorum artık. a ve i.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

sizi çakal insanlar

bilmenin ağırlığı, dayanmanın gereksizliği

sizi size anlatmak