hem kel hem süperseksüel

Sizi gerçekten anlamıyorum diyerek dünyanın en klasik girişini yapmış bulunmaktayım. Bütün yazıları zaten bunun üzerine biliyorum, ben de sıkıldım tamam ama ulan bir ere de anlaşılabilir mantıklı bir şey yapın lan. İmkanım olsa gideceğim bu dünyadan da gözler de hafif bozukluk var almadılar.

Bugün fazla konum yok olsa da zaten size ne? Neyse bugün farklı olanı yadırgama kompleksiniz hakkında konuşmak istiyorum. Sana ne lan sizden değilsem. İlla sizin gibi sıradan ve “insan” mı olmalıyım? İlla bütün günlük alışkanlıklarınızı yerine mi getirmeliyim? N'olur sabahları kahvaltı yapmasam, popüler müzik dinlemesem, marka giymesem, görünüşüme dikkat etmesem, her gün duş almasam -tamam, bu sorun yaratabilir-? O ne lan öyle?

Beni bu serzenişe sürükleyen özel bir olay tabi ki var ;dünyanın en gaz “insan”larından biri olarak -ironikim değil mi- sinirlenmeden bu kadar hızlı bir şekilde böylesine bir yazı yazmam benden beklenin oldukça altında olurdu. Ama tek de değil onu söyleyeyim. Neyse her şey negatif oedipus kompleksine sahip gitarını götüne sokup -mecaz yapmıyorum- gezen bir süperseksüelin ve kel bir pelteğin benim headbangimle dalga geçmeye çalışmasıyla başladı. Aslında dürüst olmak gerek dalga geçtiler çatır çutur ama benim anlamadığım nokta şu ki kusurdan geçilmeyen bu “insan”ların gelip benimle dalga geçmelerinin -ki benim zerre sikimde değil demeyeceğim umursadım ki yazıyorum- ironik oluşunun neredeyse benim varlığımın ironisiyle yarışacak değerde olması da apayrı bir ironi değil midir (ironi kelimesini izgecan'dan öğrendim küfürler ona gelsin lütfen)?

Ama ben “insan” olmadığımdan dolayı kendileriyle dalga geçmeyeceğim bu bana yakışmaz. Sadece yaptıklarının barındırdığı muhteşem ironiyi görmelerini istedim -ki bilirsiniz ki ironiyi tapar derecesinde severim hatta ileride ironiyi sevme ve yaşatma derneği kurmayı düşünüyorum (yok yok düşünmüyorum ne kadar saçma bir fikir olduğu yazana kadar tam fark edemedim. E çıkana kadar ne olduğunu bilmek zor oluyor açıkçası)- ve bunu gözler önüne serdim ha onlar bunun farkında mı? amaaan olsalar da anlamayacaklar zaten.

Neyse biraz sakinleşmek gerek. Dün headbang yaparken bayılmışım. Yok sallamıyorum bildiğin bayılmışım. Black rose immortal'ın başından en güzel bölümüne kadar headbang yapınca bir şeyler oldu tabi. Ama bayılmadan önce de hissettiğim şeylerin tarifi mümkün değil. Sanırım daha önce hiç o kadar mutlu hissetmemiştim.

Yaklaşık 20 dakika sonra ayılınca -bunu geçen şarkıların sürelerinden yola çıkarak söylüyorum- bir ayet-el kürsi okudum tabi kendime gelmek için. Sonra da tuvalete filan gittim işte öyle insani ihtiyaçlar...

bunun cuma günü aldığım haberin üstüne gelmesi (haber babamın pazar günü geçirdiği kalp krizini söylemek amacıyla verilmişti)bir rahatlattı tabi. Cuma öğle arasından cumartesi akşamına kadar ruh gibi gezince böyle bir şeyin olması belki de daha kolaylaştı.

Bu arada size başka güzel bir haber vermek istiyorum. İron maiden konserine gitmiyorum. Amacım iron maiden'a artistik yapmak değil sadece konseri tek başıma izlemek istemiyorum e takdir edersiniz ki yalnız olmam şu dünyadaki en olası ve doğru şey.

Bu arada şu küçük büyük harf konusuna da bir değineyim dedim. Bazı yazılarımda harflerin tamamen küçük olması, bazılarında bazılarının büyük olması ya da bazılarında tamamen kuralına uygun olması hiç de planlanmış bir şey değil. Direk blog üzerinden yazdığımda büyük harf olmuyor, openoffice'den yazınca da hatamı düzelttiği kadar oluyor işte. Hiç uğraşamam valla caps lock tuşuna basmakla ama bu tuşun adını yazmaya da hiç üşenmiyorum nasılım?

Neyse. Bir neyseden sonra daha yazımı bitiriyorum. Yazı her zaman ki gibi saçma oldu işte. Özel bir yanı yok. Böyle bu işler. Güle güle. A ve i.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

sizi çakal insanlar

bilmenin ağırlığı, dayanmanın gereksizliği

sizi size anlatmak