gözyaşlarımızı bitti mi sandın

geldik yazıyoruz işte. aradan fazla zaman geçti farkındayım ama size ne lan bundan? sanki okuyan var. tabi var birkaç kişi de onlara da bir şey demek istemiyorum şimdi uzun saçlarından dolayı beynine enerji gitmiyor galiba.
geçen her şeyi yazmayacağım tabi. yazamam da zaten öyle bir hafızam da yok o kadar gücüm de yok. az önce de ateş bastı zaten. hala heyecanlanıyorum anasını satayım sayın okuyucular. senin dulluğun benim kulluğum uyak olsun diye değil kafiye olsun diye de değil ki ikisinin aynı şey olmasıyla hiçbir ilgisi bile yok hatta herhangi bir şeyle ilgisi olabileceği fikri bile varlığıyla muhteşem bir saçmalık var etmekle beraber bazen bana mantıklı gelmiyor değil desem de bilemedim. şatolar için cümleyi yeniden yazacaktım ama aklıma geldi ki zaten bu kadar saçmalığı bünye kaldırmaz hoş kimseninki kaldırmaz ama neyse anlayan anlar. sonra gelir ertesi gün bir de bana anlatır. bilinç akışının a.ına koydum galiba.

aslında şu an içimde kopan fırtınalardan (öğk klişe) bahsetmek isterim ama bu benim için bile saçma bir hareket olur hatta özellikle benim için saçma olmakla beraber lütfen kimseye mantıklı gelmesin lan daha fazla zorlayamıyorum. ayrıca akşamları okulda kalmak çekilmez olmaya başladı. niyesinden size ne ki? size vitaminler ve moraller veresim var ama bir şartım var zülfikarları getirin lan. içimizdeki şeytanlara saldırıyoruz. hücum!

tabi geçen günler günler de var ki onlardan bahsetsem mi şimdi bilemedim. o cumhuriyet yıkılması hoş olmadı ama ne yaparsın başka cumhuriyetler kuranlara hayırlı olsun. ama benim vatan dediğim yerde kurulması canımı acıtmadı değil. belki bir gün geri giderim diye düşünüyorum ama umutlar boşuna unutmak zorunda olmak lazım. aradan seçip mantıklı bir şeyler bulabilirsiniz de zor lan. ben bile zorlanıyorum benim kafamla başa çıkmakta. zekiyim filan demiyorum hemen atar yapma. ama her gün bu kafayı yaşadığını düşünsene lan. ben çıldırırdım valla. dur lan yoksa? hassiktir.

yazdık bir şeyler de yetmedi gibi lan. vücudu akıl mı yönetir yoksa akıl mı vücudu yönetir yok dur lan aynı oldu bunlar akıl mı vücudu yönetir yoksa vücut mu aklı yönetir morrissey soruyor cevabı konserde verirsiniz. konser demişken aklıma sivas geldi nasıl oldu diye sormayın pişman ederim yok lan ne edeceğim de uzun hikaye dedim ya bu kafayı yemek lazım. mayısta giderim sivas'a bir daha da istanbul'a gelirsem kafama sıçayım. zor olur tabi ama bir yolunu buluruz. tabi gelmeyerek bu zorluğun altından da kalkabilirim. mecburiyetimi sikeyim, ss cumhuriyetinde kafiye ne arar lan. özlemek de fayda değil. indieden bu taraflara gelmem de çok iyi oldu. kendime yeni kurbanlar buldum. boğazlamak konusunda başkalarının üzülebileceği ihtimali nedeniyle emin değilim. takmamak lazım ama ulan bu güne kadar hangi gerekliliği yerine getirmişim ki bunu yapacağım? ah ankara gel artık.

bir sigara içmek lazım değil çünkü lazım olsa ben içmezdim. ama kafiye yok demişken var ya şu iman ve dumanla alakalı olan o var işte. ama gözyaşlarım kafiye olsun diye değil. aslında o kadar saçmaladım ki bu sefer bilmiyorum herhangi biri herhangi bir şeyi okuyup da bir şey anlayabilecek mi? neyse naber? iyilik senden naber? n'olsun yuvarlanamıyoruz bile. biraz daha iyi gibisin. yoo. gözyaşlarımızı bitti mi sandın? a ve i/sb

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

sizi çakal insanlar

bilmenin ağırlığı, dayanmanın gereksizliği

sizi size anlatmak